26 Nisan 2011 Salı

ÇELİŞKİLER YUMAĞINDA YUVARLANAN HAYATIMIZ



Orman katliamına göz yumar, orman suçlarına af çıkarır, sonra da oturur sel felaketine ağıtlar yakarız.
                                   **                                           **
Müteahhitlerin malzemeden çalışına şaşırmayız. Hatta işini bilen biri olarak muteber görürüz. Sonra, depremde binaların yerle bir olmasına şaşarız. Hatta Allah’ın bize cezası olarak görürüz.
                                   **                                           **
Mübarek günlerde kandil simidi yeriz. Yılbaşı geldiğinde hindi yeriz. Arada bir sürü nane yeriz. 
                                   **                                           **
“100 TL lik makbuzlu ceza mı? 30 TL lik çorba parası mı?” seçeneğinden düşünmeksizin çorba parasını tercih ederiz. Sonrada rüşvetin her tarafı sardığı, bu ülkenin iflah olmayacağı konusunda bilgelik satarız. 
                                   **                                           **
Bürokraside ayağı baş, başı ayak yaparız. Sonrada “bürokrasi yürümüyor, kafası da çalışmıyor.” deriz. Delinin sürahiyi ters çevirdikten sonra “ne biçim sürahi bu, ağzı yok” akabinde altına bakıp “tabanı da yok” demesi gibi
                                   **                                           **
Büyük hırsızları alkışlarız. Küçük hırsızları lanetleriz. Sonrada hırsızlık niye önlenmiyor diye de polisleri suçlarız.
                                   **                                           **
Kim demiş hayret verici başarımız yok diye. Öğrencilerin kafasını testle, midesini tostla doldurarak, eğitimi engellemeyi nasıl başardığımız hayret vericidir.
                                   **                                           **
Bizi azdırdığını düşündüğümüz şeytanı taşlamak için çok uzaklara gideriz. Yanı başımızda duran aynaya bakmak kimsenin aklına gelmez.
                                   **                                           **
Televizyonda,  dünyanın öbür ucundaki aç insanları görür üzülürüz. Diğer yandan kapı komşumuz aç yatar, haberimiz bile olmaz.
                                   **                                           **
Arkadaşımıza tebessüm etmeyiz ama dünya barışından bahsederiz.
                                   **                                           **
Bir yandan yerli malı kullanmayız bir yandan da ülkeye takla attıracak ekonomik formüller konusunda ahkam keseriz. Kafamız fazla karıştığında “adam olmayız biz” der çıkarız.

Durdu GÜNEŞ

(Her güne bir fıkra)
                                  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder