Değerli dostum Hüseyin Ayan anlattı.
Olay baba memleketi olan Ankara-Çamlıdere Bayındır köyünde
yaşanmıştır.
İç Anadolu’da kış çetin geçer ve bazen özlenen bahar
gelmekte nazlanır. Yoksulluğun yaygın, kışın zor ve uzun olduğu geçmiş zamanlar
büyükler tarafından masal gibi anlatılır.
Bayındır köyünde de, eski yıllardaki bir kış dönemi çetin
geçtiği gibi bir türlü bitmek bilmemiş. Bir yandan yakacak sıkıntısı diğer
yandan hayvanların yeminin bitme tehlikesi var.
Kış mevsiminin bitmek üzere olduğu günlerden bir gün
Hüseyin’in dedesi sabah bakmış ki, lapa lapa kar yağıyor, gayri ihtiyari sitemkâr
bir eda ile konuşma başlamış.
-Ne biçim iş bu, ne biçim kış bu? Uzadıkça uzuyor,
yağdıkça yağıyor.
Bunu duyan Hüseyin’in ninesi bu tür söylenmeyi doğru
bulmamış olacak ki, ani bir tepkiyle, tevekkül
ve nükte yüklü sözünü söylemiş:
-Yağdırıyorsa mülküne yağdırıyor. Sana mı soracak?
Kaynak işi Hüseyin AYAN
Derleyen Durdu GÜNEŞ
(Her güne bir fıkra)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder