AH ŞU “AMA”LARIMIZ YOK MU?
Aday memurlara Anayasanın temel haklar ve hürriyetler bölümünü anlatırken siyasi haklar başlığı altında siyasi parti kurma ve siyasi partilere üye olma ile ilgili uyarıda bulundum. 657 Sayılı DMK kanuna göre “Bir memurun siyasi bir partiye üye olması durumunda memuriyetten atılacağı, herhangi bir partinin yararına veya zararına faaliyette bulunması halinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alabileceğini” ikaz ettim. Öğrencilerden biri, “Hocam çok güzel anlatıyorsun AMA bu anlattıklarınız hayatın gerçekleriyle örtüşmüyor. Bir partinin yararına veya zararına faaliyette bulunmazsan kademen ilerlemiyor, olduğun yerde sayıyorsun” dedi. Ben sadece yürürlükte olan kanunu hatırlattığımı söyledim. Sonra günlük hayatta ne çok AMA’larımız var diye düşündüm.
**
Günümüzde Müslümanım diyen insanların birçoğu Allah’a inanıyor AMA Allah’a güvenmiyor.
**
Peygamberimiz, “Müslümanın yalancı olamayacağını” söylüyor, AMA günümüzde siyaseten yalan söylemeyi meşru olarak algılıyoruz.
**
Niteliğin nicelikten önemli olduğunu eski deyimle “keyfiyetin kemmiyetten önemli” olduğunu söylüyoruz AMA “niceliğin egemenliği”ni kutsayıp alkışlıyoruz.
**
Toplumda infial uyandıran olaylara koro halinde öfkemizi kusuyoruz AMA infial uyandıran olayların olmaması için üzerimize düşen görevleri yapmıyoruz.
**
“Mümin müminin kardeşidir” diyoruz AMA Ortadoğu coğrafyasına bakıyoruz, müminin mümine kardeş olmaktan ziyade düşman olduğunu görüyoruz.
**
Meydanlarda, nutuklarda, en popüler söz malzemesi olarak sevgi ve hoşgörüyü kullanıyoruz AMA birbirimize güvensizliğimize, kavgamıza bakıldığında nefret ve düşmanlık bağımlılığımız ortaya çıkıyor.
**
Herkes hasbi olmaktan dem vuruyor AMA birçoğunun hayatına bakıyorsun hep hesabi davranıyor.
**
Güzel sözler söylüyoruz AMA güzel davranışlarla destekleyemiyoruz.
**
Güya sevgi adına anneler günü, babalar günü, sevgililer günü kutluyoruz AMA aslında bizim sevgimizin ticaretini yapıyorlar, satışa geliyoruz.
**
Kamunun ehliyet liyakat esaslarıyla çalışmasını istiyoruz ama AMA torpilimiz varsa kaseti çevirip “oyunu kurallarına göre oynamaktan” söz ediyoruz.
**
Makro iktidarı eleştiriyoruz AMA mikro iktidarımızın onun küçültülmüş bir numunesi olduğunu görmüyoruz.
**
Velhasıl çok konuşuyoruz, çok ahkam kesiyoruz AMA öğrencinin dediği gibi hayatta karşılığı olmayınca boşa konuşuyoruz.
**
Günümüzde Müslümanım diyen insanların birçoğu Allah’a inanıyor AMA Allah’a güvenmiyor.
**
Peygamberimiz, “Müslümanın yalancı olamayacağını” söylüyor, AMA günümüzde siyaseten yalan söylemeyi meşru olarak algılıyoruz.
**
Niteliğin nicelikten önemli olduğunu eski deyimle “keyfiyetin kemmiyetten önemli” olduğunu söylüyoruz AMA “niceliğin egemenliği”ni kutsayıp alkışlıyoruz.
**
Toplumda infial uyandıran olaylara koro halinde öfkemizi kusuyoruz AMA infial uyandıran olayların olmaması için üzerimize düşen görevleri yapmıyoruz.
**
“Mümin müminin kardeşidir” diyoruz AMA Ortadoğu coğrafyasına bakıyoruz, müminin mümine kardeş olmaktan ziyade düşman olduğunu görüyoruz.
**
Meydanlarda, nutuklarda, en popüler söz malzemesi olarak sevgi ve hoşgörüyü kullanıyoruz AMA birbirimize güvensizliğimize, kavgamıza bakıldığında nefret ve düşmanlık bağımlılığımız ortaya çıkıyor.
**
Herkes hasbi olmaktan dem vuruyor AMA birçoğunun hayatına bakıyorsun hep hesabi davranıyor.
**
Güzel sözler söylüyoruz AMA güzel davranışlarla destekleyemiyoruz.
**
Güya sevgi adına anneler günü, babalar günü, sevgililer günü kutluyoruz AMA aslında bizim sevgimizin ticaretini yapıyorlar, satışa geliyoruz.
**
Kamunun ehliyet liyakat esaslarıyla çalışmasını istiyoruz ama AMA torpilimiz varsa kaseti çevirip “oyunu kurallarına göre oynamaktan” söz ediyoruz.
**
Makro iktidarı eleştiriyoruz AMA mikro iktidarımızın onun küçültülmüş bir numunesi olduğunu görmüyoruz.
**
Velhasıl çok konuşuyoruz, çok ahkam kesiyoruz AMA öğrencinin dediği gibi hayatta karşılığı olmayınca boşa konuşuyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder